Size Özel Dijital Çözümler

Deneyim ve yeteneklerimizle, ihtiyaçlarınıza en uygun çözümleri hayata geçirmek için çalışıyor, firma dinamiklerinizi göz önünde bulundurarak size özel iş süreçleri geliştiriyoruz.

Bizimle Tanışmak İster Misiniz?

İş Süreçleri Yönetimi (BPM)


Dijital Dönüşüm & CRM


Sigortacılık Çözümleri

Sigortacılık

Çözümleri

Uzun yıllara dayanan birikimimiz ve sigorta sektöründeki tecrübemiz ile sigortacılık sektörüne özel çözümler üretiyoruz.

İş Süreçleri

Yönetimi

Emakin'nin low-code alt yapısı ile ihtiyacınıza yönelik kapsamlı projeler geliştiriyor, iş süreçlerinizi otomatize ediyoruz.

Dijital Dönüşüm

& CRM

Dijital dönüşüm yolculuğunuza anahtar teslim çözümler ile rehberlik ediyor, müşteri ilişkilerinizi yönetmek için size özel iş uygulamaları geliştiriyoruz.


Veri

Migrasyonu

Core sistem geçişleriniz için veri migrasyon projeleri geliştiriyor, sistem geçişlerinizi veri kaybı ve uyum sorunları yaşamadan kolaylıkla yönetiyoruz.

20

Yıllık Tecrübe

50+

Başarılı Proje

250+

Süreç & Uygulama

UNIQA HAKKINDA


Uzun yıllara dayanan tecrübemiz ve alanında uzman kadromuz ile sektörün önde gelen şirketleri için dijital dönüşüm projeleri geliştiriyor,

başta sigortacılık olmak üzere bir çok alanda anahtar teslim çözümler sunuyoruz.


Yazılım geliştirdiğimiz işletmelerin dijitalleşme süreçlerini kolaylaştırmak ile kalmayıp, 

rekabet avantajlarını arttırmak için kapsamlı destek ve danışmanlık hizmeti veriyoruz.


İhtiyaçlarınıza yönelik yapay zeka destekli iş uygulamaları
geliştirirken,  firma dinamiklerinizi önemsiyor adete firmanıza özel terzi işi teknolojik çözümler üretiyoruz.


Uniqa'nın benzersiz yaklaşımı ile; iş süreçlerinizi otomatize ederek karar süreçlerini hızlandırmayı, hata oranlarını azaltırken zaman ve mali kayıpların önüne geçmeyi, iletişim kanallalrını daha güçlü kullanmayı ve şirket verimliliğinizi gözle görülür şekilde arttırmayı vaad ediyoruz.

ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ


Uniqa'nın gücü, yalnızca kendi kaynaklarından değil, aynı zamanda geniş ve güçlü iş ortaklıklarından gelir.


 Farklı sektörlerden birçok firma ile kurduğu stratejik iş birlikleri sayesinde, sigorta ve bilişim hizmetlerinin ötesinde, teknolojiden finansa kadar uzanan geniş bir çözüm yelpazesi sunar.  Bu kapsamlı partner ağı, Uniqa’nın her alanda daha hızlı, esnek ve ihtiyaçlara uygun hizmetler sunmasını mümkün kılar.

“Uniqa gerçek değer yaratan bir şirket. İş ortaklığı sadece yapılan projeleri kapsamıyor. Geniş ağı sayesinde sizlere tüm süreçlerde destek olabiliyorlar. Bir anlamda yakın bir dost gibi… Teknoloji alanında bu bakış açısı ile bir benzeri gerçekten yok.”


Murat Emanet

IT - Coordinator

ankara sigorta

"Başarılı bir işbirliği ile geliştirmiş olduğumuz bu platform sayesinde, müşterilerimizi ilk temastan, satış sonrası hizmet süreçlerimiz de dahil olmak üzere, operasyonel verimlilik ve müşteri memnuniyetini sağlama anına kadar takip etmeye devam ediyoruz."


Rennan Altıntaş

Operasyon ve Müşteri Hizmetleri Direktörü

gulf

“Uniqa'nın esnek ve yüksek kaliteli çözümleri, HDI Sigorta'nın ihtiyaçlarına mükemmel bir şekilde cevap vermiştir. Tam bizim ihtiyacımıza göre ve beklentilerimizin hep üzerinde çözümler üreterek yarattığı katma değer Uniqa'nın imzasıdır diyebilirim."


Deniz Koral

IT & Data Security Group Director

hdi

BLOG


tarafından Ecem Oktay 20 Haziran 2025
Müşteri deneyimi (Customer Experience - CX), günümüz iş dünyasında başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri haline gelmiştir. Teknolojinin hızla gelişmesi, müşterilerin beklentilerinin artmasına ve hizmet alma alışkanlıklarının değişmesine neden olmuştur. Bu durum, şirketleri yalnızca ürün veya hizmet sunan bir yapı olmaktan çıkarıp, müşteriyle kurduğu her teması optimize etmeye yöneltmiştir. Dijital çözümler, bu dönüşümün merkezinde yer alarak işletmelere müşteri odaklı bir yaklaşımı hayata geçirme imkânı sunar. Müşteri odaklılık, yalnızca satış sürecinde değil; pazarlamadan satış sonrası desteğe kadar tüm müşteri yolculuğunun merkezine müşteriyi koymak anlamına gelir. Bu yazıda, müşteri deneyiminin neden kritik olduğunu, dijital çözümlerle nasıl iyileştirilebileceğini ve bu sürecin şirketlere nasıl rekabet avantajı sağladığını ele alacağız. Müşteri Deneyiminin Önemi Müşteriler, kendilerine özel, hızlı, sorunsuz ve tutarlı deneyimler yaşamak istemektedir. Ürün veya hizmet kalitesi kadar, bu ürünlere nasıl erişildiği, destek alındığında nasıl bir iletişim kurulduğu da memnuniyet üzerinde doğrudan etkilidir. Müşteri deneyimi şu yönlerden büyük önem taşır: • Marka bağlılığı oluşturur • Ağızdan ağıza pazarlamayı tetikler • Müşteri yaşam boyu değerini artırır • Rekabet ortamında fark yaratır • Maliyetleri düşürerek müşteri kazanım maliyetini azaltır Birçok araştırma, olumsuz müşteri deneyiminin yalnızca bir olayda dahi müşterinin markayla bağını koparmasına yol açtığını göstermektedir. Dijital Çözümlerle Deneyim Dönüşümü Dijitalleşme sayesinde artık müşteri ile iletişim tek yönlü değil, çok kanallı ve etkileşimli hale gelmiştir. Bu kapsamda dijital çözümler, müşteri deneyimini geliştirmek için güçlü araçlar sunar: 1. CRM Sistemleri (Müşteri İlişkileri Yönetimi) Müşteri geçmişi, alışkanlıkları, tercihleri ve sorunları tek bir merkezde toplanarak özelleştirilmiş iletişim ve hizmet planlaması yapılabilir. 2. Omni-Channel Yaklaşımı Müşteriye sosyal medya, e-posta, mobil uygulama, çağrı merkezi veya mağaza gibi çoklu kanallardan ulaşılabilir ve bu kanallar arasında kesintisiz geçiş sağlanabilir. 3. Chatbot ve Canlı Destek Sistemleri 7/24 hizmet sunarak müşteri sorularına anında cevap verilmesini sağlar. Yapay zeka destekli sistemler, sorunları önceden tahmin edip çözüm önerileri de sunabilir. 4. Mobil Uygulamalar ve Self Servis Sistemleri Müşterilere işlemlerini kendi başlarına hızlıca yapabilecekleri, kullanıcı dostu platformlar sunmak deneyimi olumlu etkiler. 5. Kişiselleştirme Araçları Web siteleri, e-bültenler ve mobil uygulamalarda kişisel ilgi alanlarına göre içerik ve öneri sunmak müşteriyle duygusal bağ kurmayı kolaylaştırır. 6. Veri Analitiği ve Müşteri Davranışı Takibi Hangi ürünlerin daha çok tercih edildiği, nerelerde sorun yaşandığı, hangi kanalların daha verimli olduğu gibi verilerle deneyim sürekli iyileştirilebilir. Müşteri Odaklı Kültürün İnşası Teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, müşteri odaklılık bir kültür meselesidir. Bu kültürün yerleşmesi için: • Tüm çalışanların müşteriyi merkeze alması gerekir • Üst yönetimin kararlı ve öncü bir yaklaşım sergilemesi önemlidir • Her departman, kendi süreçlerini müşteri gözünden değerlendirerek revize etmelidir • Müşteri geri bildirimleri düzenli toplanmalı ve aksiyon alınmalıdır Bu kültürel dönüşüm, dijital araçlarla desteklendiğinde sürdürülebilir başarı mümkün hale gelir. Başarılı Uygulamalardan Örnekler Bir banka, mobil uygulamasında müşteriyle doğrudan etkileşimi artırmak için anlık bildirimler, hızlı işlem menüleri ve kişiye özel finansal öneriler sunarak mobil müşteri memnuniyetini %30 artırmıştır. Bir e-ticaret şirketi, iade ve değişim süreçlerini tamamen dijitalleştirerek müşteri memnuniyet puanlarını %25 artırmış ve aynı zamanda operasyonel maliyetleri düşürmüştür. Bir sağlık hizmeti sağlayıcısı, randevu ve sonuç alma süreçlerini dijital platformlara taşıyarak hasta şikayetlerinde %40 azalma sağlamıştır. Dijital Müşteri Deneyiminin Ölçümü Deneyimi ölçmek için kullanılan başlıca metrikler şunlardır: • Net Tavsiye Skoru (NPS) • Müşteri Memnuniyeti Skoru (CSAT) • Müşteri Çaba Skoru (CES) • İlk Temas Çözüm Oranı • Yanıt Süresi ve Hizmet Seviyesi Göstergeleri Bu metriklerin düzenli takibi ve analizi, müşteri deneyiminde iyileştirme fırsatlarını ortaya çıkarır. Geleceğe Bakış: Deneyim Ekonomisi ve Teknoloji Yapay zeka, makine öğrenmesi, sesli asistanlar, artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR) gibi teknolojiler, müşteri deneyiminin geleceğini şekillendirmektedir. Bu teknolojilerle desteklenen deneyimler daha sezgisel, kişiselleştirilmiş ve etkileyici hale gelecektir. Ayrıca sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluk gibi değer temelli beklentiler de deneyimin parçası haline gelmektedir. Markalar, sadece iyi hizmet değil, aynı zamanda anlamlı bir bağ da sunmak zorundadır. Sonuç Müşteri deneyimi, işletmelerin sürdürülebilir büyümesinde temel rol oynayan bir faktördür. Dijital çözümler, bu deneyimi daha hızlı, akıllı ve kişisel hale getirerek şirketlere hem rekabet avantajı sağlar hem de uzun vadeli sadakat yaratır. Müşteri odaklı yaklaşımı yalnızca bir strateji değil, iş yapma biçimi haline getirmek; teknolojiyi bu hedef doğrultusunda kullanmak, geleceğin kazananlarını belirleyecektir.
tarafından Ecem Oktay 17 Haziran 2025
Geleneksel sektörlerin dijitalleşmeyle yeniden şekillendiği bir çağda, sigortacılık sektörü de dijital pazarlamanın sunduğu fırsatlardan maksimum düzeyde yararlanmaya çalışıyor. Artık müşteriler, sigorta ürünlerini internetten araştırıyor, karşılaştırıyor ve hatta poliçelerini çevrim içi olarak satın alıyor. Bu nedenle sigorta şirketlerinin yalnızca sahada satış yapan temsilcilerle değil, dijital kanallarla da varlık göstermesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu yazıda, dijital pazarlamanın sigortacılık sektörüne etkisini, kullanılan temel stratejileri ve başarılı uygulama örneklerini detaylı biçimde inceleyeceğiz. Sigortacılıkta Dijital Dönüşüm ve Müşteri Davranışları Günümüzde sigorta müşterileri daha bilinçli, karşılaştırmacı ve hızlı çözüm arayışında. İnternet üzerinden bilgi edinme, ürün araştırma ve yorumları değerlendirme gibi davranışlar, satın alma kararını doğrudan etkiliyor. Bu değişim, sigorta şirketlerini dijital pazarlama stratejilerini yeniden tasarlamaya ve müşteri deneyimini ön plana almaya itiyor. Müşteri davranışlarındaki bu dönüşüm, dijital pazarlamayı yalnızca bir reklam aracı değil, müşteriyle bütünsel iletişim kurmanın en etkili yolu haline getiriyor. Dijital Pazarlamanın Temel Bileşenleri Dijital pazarlama stratejileri, çeşitli dijital kanalların ve teknolojilerin entegre kullanımıyla oluşturulur. Bu stratejilerde temel bileşenler şunlardır: 1. Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) Sigorta hizmeti sunan bir şirketin internet sitesinin Google aramalarında üst sıralarda çıkması, müşteri trafiğini büyük ölçüde etkiler. Özellikle “en uygun sağlık sigortası”, “kasko karşılaştırma” gibi aramalar üzerinden hedef kitleye ulaşmak mümkündür. Strateji: • Blog içerikleriyle bilgi veren yapılar kurmak • Anahtar kelime analizi yapmak • Yerel SEO çalışmaları ile bölgesel görünürlük artırmak 2. Arama Motoru Reklamları (SEM) Google Ads gibi platformlarla hedeflenen anahtar kelimelere reklam vermek, özellikle yoğun rekabetin yaşandığı sigorta sektöründe potansiyel müşterilere doğrudan ulaşma imkanı tanır. 3. Sosyal Medya Pazarlaması Sigorta hizmetlerinin, sosyal medya platformları üzerinden görsel, bilgilendirici ve etkileşim odaklı içeriklerle tanıtılması markanın bilinirliğini ve güvenilirliğini artırır. Önerilen Platformlar: • Facebook: Aile ve bireysel sigorta ürünlerinin tanıtımı • Instagram: Görsel odaklı içeriklerle genç hedef kitlenin dikkatini çekmek • LinkedIn: Kurumsal sigorta ürünleri için B2B pazarlama 4. İçerik Pazarlaması Müşteri güveni inşa etmek için kaliteli ve bilgilendirici içerikler şarttır. Sigorta terimlerini açıklayan rehber yazılar, ihtiyaç analizleri, kullanıcı hikâyeleri ve karşılaştırmalı tablolar, tüketicinin karar verme sürecine doğrudan katkı sağlar. İçerik Türleri: • Blog yazıları • E-kitaplar • Videolar • SSS sayfaları 5. E-Posta Pazarlaması Var olan müşterilere yeni ürünler hakkında bilgi vermek, yenileme hatırlatmaları yapmak ve kişiye özel teklifler sunmak için etkili bir araçtır. Özellikle segmentasyona dayalı e-posta listeleri ile dönüşüm oranı artırılabilir. 6. Dijital Analitik ve Performans Takibi Tüm dijital pazarlama faaliyetlerinin geri dönüşünü anlamak için Google Analytics, Hotjar gibi analiz araçlarıyla performans ölçümü yapılmalıdır. Bu sayede kampanyalar optimize edilir ve daha iyi sonuçlar alınır. Sigorta Şirketleri için Hedef Kitle Segmentasyonu Dijital pazarlama stratejilerinin başarısı, hedef kitlenin doğru tanımlanmasına bağlıdır. Sigorta sektörü için başlıca segmentler: • Gençler: Seyahat ve bireysel sağlık sigortaları • Yeni evliler: Konut sigortası • Aileler: Tamamlayıcı sağlık ve hayat sigortaları • KOBİ'ler: Ticari sigortalar, iş yeri sigortası • Yaşlı bireyler: Emeklilik ürünleri, sağlık sigortaları Her bir segmente özel kampanya dili, içerik türü ve kanal seçimi yapılmalıdır. Yapay Zeka Destekli Dijital Pazarlama Uygulamaları Yeni nesil dijital pazarlama stratejilerinde yapay zeka (AI) önemli rol oynamaktadır. Sigorta şirketleri AI destekli araçlarla: • Kişiselleştirilmiş teklif sunabilir • Chatbot’larla 7/24 müşteri iletişimi kurabilir • Potansiyel müşteri davranışlarını analiz ederek önerilerde bulunabilir • Otomatik kampanya yönetimi gerçekleştirebilir Örneğin, bir kullanıcının web sitesinde kasko hesaplama aracını kullanması sonrası, sistemin bu kişiye özel bir teklif hazırlayıp e-posta veya SMS ile göndermesi dönüşüm oranlarını ciddi oranda artırabilir. Dijital Pazarlamada Güven Unsuru Sigorta, doğası gereği güvene dayalı bir sektördür. Dijitalde görünür olmak kadar, güven vermek de kritik önemdedir. Bunun için; • Kullanıcı yorumlarına yer verilmesi • Müşteri hikâyelerinin paylaşılması • Güvenlik sertifikalarının (SSL vb.) kullanımı • Açık ve sade dil kullanımı • Şeffaf fiyatlandırma ve poliçe koşulları sunulması gerekir Başarı Örneği: Dijitalde Büyüyen Bir Sigorta Markası Türkiye’de faaliyet gösteren orta ölçekli bir sigorta firması, dijital pazarlamaya yatırım yaparak şu adımları izlemiştir: • Web sitesini mobil uyumlu ve kullanıcı dostu hale getirmiştir • Blog sayfasında haftalık içerikler yayınlamaya başlamıştır • Sosyal medyada hedef odaklı kampanyalar düzenlemiştir • Dijital reklam bütçesini Google Ads ve Instagram üzerine yönlendirmiştir Sonuç olarak: • Site trafiği %75 artmıştır • Online poliçe satışları %60 yükselmiştir • Yeni müşteri kazanımı %30 oranında artmıştır Geleceğe Yönelik Stratejiler Dijital pazarlama dinamik bir süreçtir ve sürekli güncellenmesi gerekir. Sigorta firmaları için önerilen ileri stratejiler şunlardır: • Video içeriklere ağırlık vermek (örneğin: poliçe anlatımları, müşteri deneyimleri) • Mikro hedefleme ile kişiselleştirilmiş reklamlar sunmak • Omnichannel pazarlama stratejileri ile kanal bütünlüğü sağlamak • Veri güvenliği ve gizliliği konusunda şeffaf ve uyumlu olmak • Sosyal sorumluluk kampanyaları ile markaya değer katmak Sonuç Sigorta sektöründe dijital pazarlama, artık opsiyonel bir alan değil; rekabet avantajı sağlamak için zorunlu bir unsurdur. Teknolojiyle entegre, veri odaklı ve müşteri merkezli stratejilerle hareket eden sigorta şirketleri; hem marka bilinirliğini artırmakta hem de satış ve müşteri memnuniyeti alanlarında önemli kazanımlar elde etmektedir. Gelecekte başarılı olmak isteyen sigorta şirketleri, dijital pazarlamayı yalnızca reklam aracı olarak değil, müşteriyle kurdukları ilişkinin merkezine koymalı ve bu doğrultuda uzun vadeli stratejiler geliştirmelidir. Dijitalleşen dünyada ayakta kalmak için dijital düşünmek şarttır.
tarafından Ecem Oktay 17 Haziran 2025
21. yüzyılın iş dünyası, dijitalleşme ekseninde yeniden şekilleniyor. Kurumlar, rekabet gücünü artırmak, müşteri beklentilerini karşılamak ve sürdürülebilir başarıyı yakalamak adına dijital dönüşüm süreçlerine hız veriyor. Ancak dijital dönüşüm yalnızca teknolojik bir değişim değil; aynı zamanda organizasyonel yapının, iş modellerinin ve kurum kültürünün yeniden yapılandırılması anlamına geliyor. Bu dönüşümün en somut çıktılarından biri de kurumsal performansın artmasıdır. Bu yazıda, dijital dönüşümün kurumların performansına olan etkisini, bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini ve başarıya ulaşmak için izlenmesi gereken temel stratejileri ayrıntılı biçimde ele alacağız. Dijital Dönüşüm Nedir? Dijital dönüşüm, kurumların teknolojiyi iş süreçlerine entegre ederek daha çevik, verimli ve müşteri odaklı hale gelmesini sağlayan bütüncül bir değişim sürecidir. Bu süreç; • Yeni teknolojilerin (yapay zeka, bulut bilişim, nesnelerin interneti vb.) kullanılması, • Süreçlerin otomatikleştirilmesi ve dijitalleştirilmesi, • Veriye dayalı karar alma kültürünün benimsenmesi, • Müşteri deneyiminin yeniden tanımlanması gibi unsurları kapsar. Kurumsal Performans Nedir? Kurumsal performans, bir kurumun belirli bir dönemde hedeflerine ulaşma derecesini ifade eder. Bu performans çeşitli boyutlarda ölçülebilir: • Finansal performans (kârlılık, gelir artışı) • Operasyonel verimlilik • Müşteri memnuniyeti ve sadakati • Çalışan bağlılığı ve üretkenliği • Yenilikçilik ve adaptasyon hızı Dijital dönüşüm bu başlıkların her birinde somut ve ölçülebilir iyileşmeler sağlayabilir. Dijital Dönüşümün Kurumsal Performansa Etkileri 1. Operasyonel Verimliliğin Artması Dijital dönüşüm ile iş süreçleri sadeleştirilir, manuel işlemler otomatikleştirilir. Bu sayede: • Zaman kaybı azalır • Hata oranı düşer • Kaynak kullanımı optimize edilir Örnek: Bir üretim şirketinde sipariş yönetim süreci dijitalleştirildiğinde, teslimat süresi %30 kısalabilir ve müşteri memnuniyeti artabilir. 2. Daha Hızlı ve Doğru Karar Alma Veri analitiği, iş zekâsı ve makine öğrenmesi gibi araçlarla kurumlar artık geçmiş performanslarını analiz edebilir, geleceğe dair tahminlerde bulunabilir ve stratejik kararlarını daha sağlam temellere dayandırabilir. Faydaları: • Risklerin daha erken tespiti • Pazardaki değişimlere hızlı adaptasyon • Stratejik planlamada isabet oranının artması 3. Müşteri Deneyiminin İyileştirilmesi Dijital kanallar üzerinden sunulan hizmetler sayesinde müşteri memnuniyeti ve sadakati artar. Özelleştirilmiş kampanyalar, anlık geri bildirim sistemleri ve chatbot destekli iletişim araçları, müşteriyle kurulan bağı kuvvetlendirir. 4. İnovasyon Kültürünün Güçlenmesi Dijital dönüşüm, yeniliğe açık bir organizasyon yapısını teşvik eder. Geleneksel hiyerarşik yapılar yerine daha yatay, işbirlikçi ve çevik ekipler oluşur. Bu da ürün geliştirme sürelerini kısaltır ve yeniliklerin daha hızlı pazara sunulmasını sağlar. 5. Çalışan Performansının Artması Otomasyon sayesinde çalışanlar rutin işlerden arındırılır; daha stratejik ve yaratıcı işlere odaklanabilirler. Ayrıca, uzaktan çalışma, dijital işbirliği araçları ve öğrenme platformları ile çalışan deneyimi daha esnek ve verimli hale gelir. Dijital Dönüşümde Başarıyı Getiren Adımlar 1. Net Bir Stratejik Vizyon Oluşturun Kurumsal hedeflerle uyumlu, ölçülebilir ve zamana bağlı bir dijital vizyon oluşturulmalı. Üst yönetim bu vizyonu benimsemeli ve tüm organizasyona açıkça aktarmalıdır. 2. Mevcut Durumu Doğru Analiz Edin Süreçlerin, teknolojik altyapının, insan kaynaklarının ve müşteri deneyimlerinin mevcut durumu analiz edilerek güçlü ve zayıf yönler belirlenmelidir. 3. Teknolojik Altyapıyı Güçlendirin Modern yazılımlar, bulut sistemleri, veri analitiği araçları ve siber güvenlik çözümleri dijital dönüşümün omurgasını oluşturur. Yetersiz altyapı, dönüşüm sürecinin önündeki en büyük engeldir. 4. Kademeli ve Esnek Uygulama Planı Hazırlayın Dijital dönüşüm, bir günde tamamlanan bir süreç değildir. Pilot uygulamalarla başlanmalı, sonuçlara göre süreç kademeli şekilde genişletilmelidir. Gerektiğinde esneklik sağlanmalı, öğrenilen dersler uygulamaya yansıtılmalıdır. 5. Çalışanları ve Kültürü Dönüşüme Dahil Edin Teknoloji kadar önemli olan bir unsur da “insan”dır. Çalışanların sürece katılımı sağlanmalı, gerekli eğitimler verilerek dijital yetkinlikleri artırılmalıdır. Ayrıca değişime direnç gösteren yapılar erken aşamada tespit edilip yönetilmelidir. 6. Performansı İzleyin, Ölçün ve Sürekli İyileştirin Kurumsal performans ölçümleri yapılmalı; dönüşümün etkileri periyodik olarak değerlendirilmelidir. KPI’lar belirlenmeli ve gerektiğinde yeni stratejiler geliştirilmeli, dönüşüm dinamik bir süreç olarak ele alınmalıdır. Başarı Hikayesi: Bir Finans Kurumunun Dönüşüm Yolculuğu Türkiye merkezli orta ölçekli bir finans kurumu, dijital dönüşüm stratejisini 3 yıl önce başlattı. Süreçte: • Tüm müşteri işlemleri mobil platformlara taşındı • Veri analitiği ile bireysel kredi değerlendirme süreçleri yeniden tasarlandı • Çalışanlar için uzaktan eğitim ve performans takip sistemleri kuruldu Sonuç olarak: • Müşteri memnuniyeti %28 arttı • İşlem süresi %40 kısaldı • Operasyonel maliyetlerde %22 azalma sağlandı Karşılaşılan Zorluklar ve Çözüm Yolları Dijital dönüşüm sürecinde bazı engeller kaçınılmazdır. En sık karşılaşılan zorluklar şunlardır: • Eski sistemlerle yeni teknolojilerin entegrasyon sorunları • Çalışan direnci • Yetersiz bütçe ve kaynak planlaması • Veri güvenliği endişeleri Bu sorunlara çözüm olarak: • Kapsamlı değişim yönetimi stratejileri geliştirilmeli • Paydaş iletişimi güçlendirilmelidir • Uzman danışmanlık ve dış kaynak desteğiyle teknik engeller aşılabilir Sonuç Dijital dönüşüm, yalnızca teknolojik bir atılım değil; kurumsal performansın bütünsel olarak yükselmesini sağlayan stratejik bir hamledir. Bu süreç, kurumları daha çevik, verimli, müşteri odaklı ve rekabetçi hale getirir. Ancak başarı, yalnızca teknolojik yatırımlarla değil; doğru strateji, güçlü liderlik, esnek planlama ve insan merkezli yaklaşımla mümkündür. Kurumsal performansını artırmak isteyen her kurum, dijital dönüşümü bir “maliyet” olarak değil, geleceğe yapılan bir “yatırım” olarak görmeli ve bu süreci kararlılıkla yürütmelidir. Çünkü dijitalleşen dünyada ayakta kalmak, dönüşüme ayak uydurmakla mümkündür.
tarafından Ecem Oktay 17 Haziran 2025
Günümüzde dijital dönüşüm, sadece teknolojik bir değişim değil; kurumların kültürel, organizasyonel ve operasyonel yapılarında köklü bir yeniden yapılanmayı ifade etmektedir. Özellikle sigorta sektörü gibi yüksek rekabetin, karmaşık düzenlemelerin ve müşteri beklentilerinin hızla değiştiği alanlarda dijital dönüşüm artık bir tercih değil, zorunluluktur. Geleneksel yöntemlerle faaliyetlerini sürdüren sigorta şirketleri, müşteri kaybı, verimsizlik ve pazar payı daralması gibi risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu yazıda, sigorta şirketlerinin dijital dönüşüm sürecinde izlemesi gereken temel adımları, karşılaşabilecekleri zorlukları ve bu süreci başarıya ulaştıran stratejik yaklaşımları ele alacağız. 1. Dijital Dönüşüm Vizyonunun Oluşturulması Dijital dönüşümün ilk adımı, şirketin üst yönetimi tarafından sahiplenilen net ve uzun vadeli bir vizyon oluşturmaktır. Bu vizyon: • Şirketin dijital dünyada nerede konumlanmak istediğini belirlemeli • Hangi süreçlerin öncelikli olarak dijitalleştirileceğini tanımlamalı • Tüm çalışanlara açık bir şekilde iletilmeli Dijital dönüşüm bir IT projesi değil, tüm organizasyonu etkileyen stratejik bir yolculuktur. 2. Mevcut Süreçlerin Değerlendirilmesi Dijital dönüşüme başlamadan önce şirketin mevcut süreçleri, sistemleri ve altyapısı detaylı şekilde analiz edilmelidir: • Manuel yürütülen iş akışları • Kâğıt tabanlı süreçler • Veri tutarsızlıkları • Bölümler arası iletişim kopuklukları Bu analiz sonucunda, en çok zaman ve maliyet kaybına yol açan noktalar tespit edilerek önceliklendirilebilir. 3. Teknolojik Altyapının Güçlendirilmesi Sigorta şirketlerinde dijital dönüşümün temel taşı, güçlü ve esnek bir teknolojik altyapıdır. Bu kapsamda: • Bulut bilişim çözümleriyle esneklik sağlanmalı • API tabanlı sistem entegrasyonlarıyla veri akışı kolaylaştırılmalı • Siber güvenlik önlemleri artırılmalı • Mobil ve web tabanlı uygulamalar yaygınlaştırılmalı Eski ve yavaş sistemlerle dijitalleşme mümkün olmadığı gibi, müşteri memnuniyeti de ciddi şekilde zarar görebilir. 4. Müşteri Deneyimi Odaklılık Dijital dönüşüm süreci, müşteri deneyiminin iyileştirilmesini merkeze almalıdır. Artık müşteriler: • Her an, her cihazdan işlem yapabilmek istiyor • Beklemek istemiyor, anında çözüm bekliyor • Kişiselleştirilmiş hizmetlere değer veriyor Bu nedenle sigorta şirketleri, dijital kanallarını geliştirerek chatbotlar, self-servis paneller ve mobil uygulamalarla müşteri etkileşimini artırmalı. 5. Veri Yönetimi ve Analitiğin Etkin Kullanımı Sigorta sektöründe verinin büyüklüğü ve önemi çok yüksektir. Bu verilerin doğru toplanması, analiz edilmesi ve karar süreçlerine entegre edilmesi dijital dönüşümün başarısı için hayati önem taşır. • Veri ambarı ve veri gölü (data lake) sistemleri kurulmalı • Yapay zeka ve makine öğrenmesi ile tahmine dayalı analizler yapılmalı • Risk değerlendirme, fiyatlandırma ve sahtekârlık tespiti gibi alanlarda veri odaklı karar alma süreçleri uygulanmalı Veri ile desteklenen kararlar, hem operasyonel mükemmelliği hem de stratejik rekabet avantajını beraberinde getirir. 6. İş Süreçlerinin Otomasyonu (BPM ve RPA) İş Süreçleri Yönetimi (BPM) ve Robotik Süreç Otomasyonu (RPA), dijital dönüşümün en kritik bileşenlerindendir: • Tekrarlayan işlemler otomatikleştirilerek verimlilik artırılır • İnsan hataları minimize edilir • Süreçler izlenebilir ve ölçülebilir hale gelir Örneğin, hasar değerlendirme, poliçe yenileme, teklif oluşturma gibi işlemler RPA ile hızlandırılabilir. 7. Çalışanların Dijital Yetkinliklerinin Geliştirilmesi Teknoloji yatırımları kadar insan kaynağına yapılacak yatırım da önemlidir. Dijital dönüşüm sürecinde: • Çalışanlara yeni sistemleri kullanma konusunda eğitimler verilmeli • Dijital kültür benimsetilmeli • Değişime direnç gösteren yaklaşımlar erken aşamada yönetilmeli Unutulmamalıdır ki, dönüşüm ancak insanlar bu sürece uyum sağladığında başarılı olur. 8. Kademeli ve Pilot Odaklı Uygulama Stratejisi Dijital dönüşüm, tüm organizasyona bir anda uygulanacak bir süreç değildir. Bu süreç: • Küçük ölçekli pilot projelerle test edilmeli • Geri bildirimler dikkate alınarak genişletilmeli • Her aşamada performans ölçümleri yapılmalı Bu yöntem, riskleri minimize eder ve yatırımın geri dönüşünü artırır. 9. Müşteri Geri Bildirimlerinin Sürece Entegre Edilmesi Dijitalleşme sürecinde müşteri geri bildirimleri oldukça değerlidir. Şirketler: • Anketler, kullanıcı testleri ve çağrı merkezi kayıtları ile geri bildirim toplamalı • Uygulama ve web platformları üzerinde kullanıcı davranışlarını analiz etmeli • Müşteri odaklılık ilkesini temel alarak süreçlerini revize etmelidir 10. Performans İzleme ve Sürekli İyileştirme Dijital dönüşüm “başlanıp biten” bir proje değil, sürekli devam eden bir gelişim sürecidir. Bu nedenle: • KPI’lar (anahtar performans göstergeleri) tanımlanmalı • Süreç verimliliği, maliyet tasarrufu, müşteri memnuniyeti gibi metrikler düzenli ölçülmeli • Yeni teknolojilere ve pazar değişimlerine göre sistemler sürekli güncellenmelidir Zorluklar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Dijital dönüşüm sürecinde şirketlerin karşılaşabileceği bazı zorluklar şunlardır: • Yetersiz üst yönetim desteği • Değişime direnç gösteren çalışanlar • Eski sistemlerle entegrasyon sorunları • Veri güvenliği ve yasal uyum riskleri • Kısıtlı bütçe veya kaynak planlaması Bu zorlukların üstesinden gelmek için dönüşüm süreci iyi planlanmalı, şeffaf iletişim kurulmalı ve dönüşüm liderliği etkili bir şekilde yürütülmelidir. Sonuç Sigorta şirketleri için dijital dönüşüm, sadece teknolojik bir gelişim değil; müşteri beklentilerine uyum sağlama, operasyonel verimliliği artırma ve rekabette fark yaratma sürecidir. Doğru strateji, güçlü liderlik ve bütüncül bir yaklaşım ile yürütülen dijital dönüşüm süreçleri, sigorta şirketlerine uzun vadeli sürdürülebilirlik ve büyüme imkânı sunar. Bugünün sigorta müşterileri hız, şeffaflık ve kişiselleştirilmiş hizmet beklemektedir. Bu beklentileri karşılamak için dijitalleşmeyi doğru adımlarla hayata geçirmek artık kaçınılmaz bir gerekliliktir.
tarafından Ecem Oktay 17 Haziran 2025
Küresel rekabetin giderek yoğunlaştığı günümüz iş dünyasında şirketlerin sürdürülebilir başarıya ulaşabilmesi için yalnızca gelirlerini artırmaları değil, aynı zamanda maliyetlerini etkin bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Özellikle operasyonel maliyetler, şirketlerin kârlılığını doğrudan etkileyen en önemli kalemlerden biridir. Bu noktada, İş Süreçleri Yönetimi (Business Process Management – BPM) devreye girer. BPM, işletmelerin süreçlerini analiz etmesine, yeniden yapılandırmasına ve sürekli iyileştirmesine imkân tanıyan sistematik bir yaklaşımdır. Bu yazıda, İş Süreçleri Yönetimi sayesinde operasyonel maliyetlerin nasıl azaltılabileceğini, bu süreçlerin nasıl tasarlandığını ve uygulandığını ayrıntılı biçimde ele alacağız. BPM Nedir? İş Süreçleri Yönetimi (BPM), bir organizasyonun iş süreçlerini tanımlama, analiz etme, modelleme, izleme ve sürekli geliştirme faaliyetlerini kapsayan yönetim yaklaşımıdır. BPM'in temel amacı: • Süreçlerdeki verimsizlikleri tespit etmek • Süreçleri standardize etmek • İş akışlarını otomatikleştirmek • Operasyonel hataları azaltmak • Daha az kaynakla daha fazla değer üretmektir Bu sayede şirketler daha hızlı, düşük maliyetli ve kaliteli hizmet sunabilir hale gelir. Operasyonel Maliyetlerin Türleri Bir işletmenin operasyonel maliyetleri, doğrudan ve dolaylı giderleri kapsar. Bunlar arasında: • Personel giderleri • Enerji ve altyapı maliyetleri • Stok ve envanter maliyetleri • Hatalı işlem ve tekrar iş maliyetleri • Zaman kaybı ve verimsizlik • İletişim ve koordinasyon eksikliğinden doğan kayıplar bulunur. BPM ile bu maliyetlerin her biri detaylı olarak analiz edilip azaltılabilir. BPM ile Maliyet Azaltma Stratejileri 1. Süreçlerin Haritalandırılması ve Analizi BPM’in ilk adımı, tüm iş süreçlerinin açık ve şeffaf biçimde haritalandırılmasıdır. Bu aşamada: • Gereksiz adımlar belirlenir • Hangi süreçlerin zaman veya kaynak israfına neden olduğu tespit edilir • İşlem süreleri ve kaynak kullanımı ölçülür Örnek: Bir satın alma süreci analiz edildiğinde, onay süreçlerinin gereğinden uzun sürdüğü ve bu nedenle fırsat maliyetlerinin oluştuğu fark edilebilir. 2. Otomasyon ve Dijitalleştirme Tekrarlayan ve manuel işlemler, zaman kaybı ve insan hatası açısından en büyük maliyet kalemlerindendir. BPM araçları ile bu işlemler otomatikleştirilerek: • Süreç süreleri kısalır • İş yükü azalır • Hata oranı düşer Örnek: Fatura kontrolü ve ödeme işlemleri otomatikleştirildiğinde, hem personel maliyeti hem de gecikme kaynaklı ceza maliyetleri azalır. 3. Kaynakların Verimli Kullanımı İş süreçlerinin verimli hale getirilmesiyle birlikte: • İş gücü planlaması optimize edilir • Görev dağılımı netleşir • Fazla mesai, gereksiz personel istihdamı gibi maliyetler ortadan kalkar Ayrıca fiziksel kaynakların (enerji, ofis alanı, malzeme) kullanımı da BPM ile denetlenebilir. 4. Tedarik ve Lojistik Yönetimi BPM, tedarik zincirindeki darboğazları ve gecikmeleri tespit ederek: • Malzeme akışını optimize eder • Stok fazlası veya eksikliği nedeniyle oluşan maliyetleri düşürür • Taşıma ve lojistik giderlerini kontrol altına alır Örnek: Gerçek zamanlı sipariş yönetimi sistemi, malzeme fazlası depolamayı engelleyerek depo maliyetlerini azaltabilir. 5. Müşteri Hizmetleri ve Geri Bildirim Süreçleri Müşteri şikayetlerinin çözüm süreçlerinin iyileştirilmesi: • Müşteri kayıplarını azaltır • Marka itibarını korur • Geri dönüş süreçlerini sadeleştirerek zaman ve kaynak tasarrufu sağlar BPM sayesinde bu süreçler yeniden tasarlanarak daha az maliyetle daha yüksek memnuniyet sağlanabilir. Uygulama Örneği: Üretim Firmasında BPM ile Maliyet Azaltımı Bir üretim firması, üretimden sevkiyata kadar olan tüm süreçlerini BPM platformuyla dijitalleştirdi. Süreç haritalandırması ve analiz sonucunda: • Ara stokların gereksiz yere tutulduğu • Onay süreçlerinin geciktirici olduğu • Çalışanların rollerinin net tanımlanmadığı ortaya çıktı. Bu sorunlara yönelik süreçler yeniden tasarlandı ve otomatikleştirildi. Sonuç olarak: • Süreç süresi %40 kısaldı • Aylık operasyonel giderlerde %25 azalma sağlandı • Personel verimliliği %30 oranında arttı BPM Yazılımlarının Rolü Operasyonel maliyetlerin azaltılmasında BPM yazılımları hayati önem taşır. Bu yazılımlar: • Süreç modelleme ve simülasyon özellikleri sunar • KPI takibi ve performans ölçümüne olanak tanır • Otomasyon ve entegrasyon altyapısı sağlar Popüler BPM araçları arasında Bizagi, BonitaSoft, Appian, ProcessMaker, Camunda gibi yazılımlar yer alır. Sürekli İyileştirme ve Geri Bildirim BPM, bir defaya mahsus bir uygulama değil, sürekli gelişen bir yaklaşımdır. Süreçler düzenli aralıklarla izlenmeli, iyileştirme fırsatları değerlendirilmelidir. Bunun için: • Çalışanlardan düzenli geri bildirim alınmalı • KPI’lar üzerinden performans takibi yapılmalı • Yeni teknolojiler (RPA, yapay zeka) entegre edilmeli Sonuç İş Süreçleri Yönetimi, operasyonel maliyetleri düşürmek isteyen tüm işletmeler için vazgeçilmez bir stratejik araçtır. Süreçlerin şeffaflaştırılması, otomatikleştirilmesi ve sürekli iyileştirilmesi sayesinde yalnızca maliyet avantajı sağlanmaz; aynı zamanda hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti ve çalışan verimliliği de ciddi oranda artar. BPM’i etkili şekilde uygulayan kurumlar, kriz dönemlerinde dahi maliyetlerini kontrol altında tutabilir, pazarda rekabet üstünlüğü sağlayabilir ve sürdürülebilir büyümeyi güvence altına alabilir.
tarafından Ecem Oktay 10 Haziran 2025
Dijital Dönüşümde Yeni Eşik Sigortacılık sektörü, geleneksel yapısını uzun yıllar boyunca korumuş, düzenlemelerle şekillenen ve risk odaklı yaklaşımıyla temkinli ilerleyen bir alandır. Ancak son yıllarda dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte sektör, köklü bir dönüşüm sürecine girmiştir. Bu dönüşümün merkezinde ise yapay zeka (Artificial Intelligence - AI) yer almaktadır. Yapay zekâ, yalnızca otomasyon süreçlerini hızlandırmakla kalmayıp aynı zamanda karar alma süreçlerini optimize eden, müşteri deneyimini geliştiren ve verimliliği artıran çözümler sunmaktadır. Bu bağlamda yapay zekâ destekli iş akışları, sigorta şirketlerinin rekabet gücünü artırmak ve operasyonel mükemmeliyet sağlamak adına en önemli stratejik araçlardan biri haline gelmiştir. Bu yazıda, yapay zekâ teknolojilerinin sigortacılıktaki uygulama alanlarını, iş akışlarını nasıl dönüştürdüğünü, müşteri ilişkileri, hasar yönetimi, risk analizi ve sahtekarlık tespiti gibi kritik konulardaki katkılarını detaylı olarak ele alacağız. İş Akışları Neden Dönüşmeli? Bir sigorta şirketinin işleyişinde günlük olarak binlerce veri işlenir: poliçe başvuruları, risk değerlendirmeleri, hasar talepleri, müşteri sorguları, yenilemeler ve daha fazlası… Bu süreçlerin manuel yürütülmesi; • İnsan hatasına açıktır, • Süreç sürelerini uzatır, • Müşteri memnuniyetini düşürür, • Maliyetleri artırır. İşte burada yapay zekâ destekli otomasyon devreye girerek iş akışlarını daha akıllı, hızlı ve verimli hale getirir. Örneğin, bir hasar başvurusunun işleme alınma süresi saatlerden dakikalara, hatta saniyelere düşebilir. Yapay Zekâ ile Dönüşen Sigortacılık Süreçleri 1. Müşteri Hizmetlerinde Chatbot ve Sanal Asistanlar AI destekli chatbot'lar ve sanal asistanlar, müşteriyle ilk teması kuran akıllı arayüzler haline gelmiştir. Bu sistemler; • Poliçe detaylarını anlık sunabilir, • Teklif alımını kolaylaştırabilir, • Hasar başvurularını alabilir, • SSS’leri yanıtlayabilir. Üstelik bu süreçler 7/24 hizmet sunar ve müşteri temsilcilerinin yükünü azaltır. 2. Otomatik Poliçe Oluşturma ve Kişiselleştirme Yapay zekâ, müşteri verilerini analiz ederek; • En uygun sigorta ürününü belirler, • Kapsam önerilerini optimize eder, • Kişiye özel poliçe koşulları sunabilir. Bu sayede müşteri memnuniyeti ve satış dönüşüm oranı artar. 3. Risk Değerlendirmesinde AI Tabanlı Modelleme AI destekli sistemler, müşterinin demografik bilgileri, davranışları, geçmiş verileri ve dış kaynaklardan alınan bilgilerle; • Risk skorlaması yapar, • Prim fiyatlamasını optimize eder, • Daha adil ve doğru teklif sunulmasını sağlar. Bu, özellikle sağlık sigortası, hayat sigortası ve kasko ürünlerinde sigortacının zarar riskini azaltır. 4. Hasar Yönetiminde Otomasyon ve Görüntü İşleme Yapay zekâ, hasar bildirimlerini işleme konusunda çığır açmıştır. Özellikle mobil uygulamalarla entegre çalışan sistemler; • Kullanıcının yüklediği araç, ev ya da sağlık hasar fotoğraflarını analiz eder, • Görüntü işleme teknolojisiyle hasar boyutunu belirler, • Ödeme teklifini otomatik oluşturur. Bu, hem müşteri için zaman kazancı sağlar hem de şirket için maliyetleri düşürür. 5. Sahtekarlık Tespiti (Fraud Detection) Sigorta sektöründe en önemli problemlerden biri de dolandırıcılıktır. AI sistemleri; • Şüpheli işlem örüntülerini tanır, • Anormal davranışları algılar, • Geriye dönük verilerden öğrenerek sahte hasar taleplerini önler. Örneğin, aynı müşterinin kısa sürede farklı lokasyonlardan benzer talepler oluşturması, sistem tarafından otomatik olarak işaretlenebilir. Akıllı İş Akışlarının Faydaları Yapay zeka destekli iş akışlarının sigorta şirketlerine sunduğu başlıca avantajlar şunlardır: • Verimlilik: Süreçler daha hızlı işler, bekleme süreleri azalır. • Tutarlılık: Her müşteriye aynı kalitede hizmet sunulur. • Maliyet Tasarrufu: İş gücü ve operasyonel maliyetler azalır. • Müşteri Memnuniyeti: Hızlı, doğru ve kişiselleştirilmiş hizmet müşteriyi memnun eder. • İnovasyon: Rekabette fark yaratan yenilikçi çözümler sunulur. • Veri Odaklılık: Tüm kararlar veri temelli olur, tahminleme kapasitesi artar. Gerçek Hayattan Uygulama Örnekleri AXA Sigorta AXA, otomatik hasar değerlendirme için AI kullanıyor. Kasko hasarlarında müşterinin gönderdiği fotoğraflar üzerinden araçtaki hasarın büyüklüğü yapay zeka ile analiz edilerek dakikalar içinde teklif oluşturulabiliyor. Allianz Allianz, chatbot teknolojisiyle poliçe sorgulama, yenileme ve ödeme işlemlerini müşterilerine 7/24 sunuyor. Bu sayede çağrı merkezi yoğunluğu %30 azalmış durumda. Lemonade (ABD) Tamamen dijital çalışan bu sigorta şirketi, AI destekli poliçe satışı ve hasar onayını saniyeler içinde gerçekleştiriyor. 90 saniyede poliçe, 3 dakikada ödeme sloganı sektörün dönüşümünü özetliyor. Yapay Zeka Destekli İş Akışlarında Dikkat Edilmesi Gerekenler 1. Veri Güvenliği ve KVKK Uyumu Müşteri verilerinin işlenmesinde yasal mevzuata uygunluk sağlanmalıdır. Yapay zeka sistemlerinin etik çerçevede çalışması esastır. 2. Süreç Gözlemi ve Sürekli İyileştirme AI sistemleri kendi başına bırakılmamalı; sonuçları izlenmeli, gerektiğinde müdahale edilmeli ve modeller güncellenmelidir. 3. İnsan ve Teknoloji Dengesini Korumak Her ne kadar otomasyon hedeflense de, insan teması gerektiren durumlar göz ardı edilmemeli; karma (hibrit) modeller kurulmalıdır. 4. Çalışanların Eğitimi Yapay zeka uygulamalarını yönetecek, denetleyecek ve yorumlayacak insan kaynağının bilgi düzeyi artırılmalıdır. Geleceğin Sigortacılığı: Tam Entegre Akıllı Sistemler Yakın gelecekte sigorta şirketleri; • IoT cihazlarıyla (araç takip sistemleri, akıllı ev sensörleri vb.) entegre çalışan, • Mobil cihazlardan gerçek zamanlı veri toplayan, • Yapay zekâ tarafından yönlendirilen dinamik poliçeler sunan, • Müşteri deneyimini uçtan uca kişiselleştiren sistemlerle faaliyet gösterecek. Böyle bir yapıda müşteri, sigortacılığı "gerektiğinde başvurulan bir hizmet" değil, "sürekli yanında olan bir güven ağı" olarak algılayacak. Sonuç: Rekabetin Yeni Silahı Akıllı İş Akışlarıdır Sigorta sektöründe rekabet artık sadece ürün çeşitliliği veya fiyat avantajı üzerinden yürümüyor. Hız, doğruluk, şeffaflık ve kişiselleştirme gibi faktörler müşterilerin kararlarını belirliyor. Bu nedenle yapay zekâ destekli iş akışları, sadece bir teknolojik yenilik değil; bir rekabet stratejisi, bir müşteri bağlılığı aracı, hatta bir kurumsal sürdürülebilirlik vizyonu olarak değerlendirilmelidir. Yapay zekâyı iş süreçlerine entegre edebilen şirketler, müşteri memnuniyetini ve operasyonel verimliliği aynı anda artırarak sektörde öncü konuma yükselir. Dijital çağda başarılı olmak isteyen her sigorta şirketi için bu dönüşüm kaçınılmazdır. Gelecek, veriyi anlayan ve doğru şekilde yöneten sigortacıların olacaktır.
Daha Fazla